Sürdürülebilir Yıkama Alışkanlıkları - Part 1
Daha az alışveriş yapmanın, eşya satın almanın daha sürdürülebilir bir yaşam için hayati önem taşıdığını biliriz. Fakat halihazırda sahip olduklarımızın çevreye verebileceği zararı göz ardı etme eğilimindeyiz.
Biraz, yıkama alışkanlıklarımızı iyileştirmeyi konuşalım.
Tüm sistemin daha fazla tüketmeye, nitelikten çok niceliğe odaklandığı günümüzde; zaman zaman bazı şeyleri ‘’tek başımıza’’ düzeltemeyeceğimiz hissine kapılıyor olabiliriz. Çok normal; fakat giysilerimizin ömrünü uzatmak, enerji tasarrufu yapmak, su tasarrufu yapmak, sudaki yaşamı korumak için bireysel olarak yapabileceklerimiz var ve bunların çoğu giydiklerimizi kapsıyor.
Giysilerimizin yaşam döngüsü %75-80 oranında yıkama ve kurutmadan etkileniyor. Yıkama suyunu ısıtmak, kurutma döngüsünü çalıştırmak çok fazla enerji gerektiriyor. Bu nedenle yalnızca çamaşır yıkama alışkanlıklarını ‘’yeşillendirmek’’ kişisel enerji tüketimimizi ve su kullanımımızı azaltarak geleceğimizi de yeşertecek.
Dünya Sağlık Örgütü, günde yaklaşık 22 litre suyun insanların temel kullanım ve temizlik ihtiyaçları karşılamaya yeteceğini ifade ederken; bu oran Türkiye’de 190 litrelere kadar çıkıyor. Etkili adımlar atmazsak 2030 yılına kadar su fakiri ülkeler arasında yer alacağımız öngörülüyor.*
Bireysel olarak neler yapabiliriz?
Bir kereden fazla giy!
Hayır çoraplarından bahsetmiyoruz! Giysileri kirli sepetine göndermeden önce; birden fazla giymek çamaşır yıkama alışkanlıklarını iyileştirmenin ilk adımı. BM Çevre Programı’nın raporu; kotları en az 3 kez giyip soğuk suda yıkayarak, kurutucu ve ütüye maruz bırakmadığımızda 5 kata kadar daha az enerji tüketebileceğimizi söylüyor.
Çevre dostu deterjanlar tercih et!
Geleneksel deterjanlar su ekosistemleri için iyi olmayan bileşenler içerebilir ve bu da kirli suyun akıp gitmesine sebep olabilir. Alışılagelen çamaşır sabunlarındaki fosfatlar ekosistemi ve deniz yaşamını olumsuz etkiler.
Çevre dostu deterjanlar seçerken; fosfat içermeyen, petrol yerine bitki ve sebze bazlı bileşenlerden hazırlanan ürünlere bakılabilir. Bunlar gezegen için daha sağlıklı oldukları anlamına gelir.
Yumuşatıcılar yerine durulama döngüsü sırasında bir fincan sirke kullanılabilir. Sirke; sabunun pH’ını doğal olarak dengeleyerek giysilerin daha yumuşak olmasını sağlar ve kimyasal kalıntılardan arındırır.
Konsantre deterjanlara yönel!
Konsantre deterjanlar daha az ambalaja ve daha az karbon ayak izine sahiptir. Daha az suyla daha fazla iş görür. Elektrik ve su tüketimini azaltır. Ekonomiktir. Çoğu büyük şirket artık sadece bu tür deterjanlar satıyor, yakında satın alabileceğimiz tek seçenek olabilir.
Burada makineye uygun deterjan seçimi önemli. Aksi halde uygun olmayan formülasyonlar köpük oluşturarak makineye zarar verir.
Kendi çamaşır deterjanını yap!
Çoğu markette bulunabilecek bir avuç malzemeyle kendi deterjanını geliştirebilirsin. Bunun için için kimyager olmana gerek yok. İçeriğinde neye önem verdiğine ya da dışarıda tutmak istediğine göre karışımı kendin belirleyebilirsin.
Bu serimizin ikinci bölümünde sürdürülebilir yıkama alışkanlıklarımızı ele almaya, daha da iyileştirmeye kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Masada konuşacağımız; alternatif yıkama yöntemleri, enerji tasarrufları, kurutma ve ütülemenin etkileri ve daha fazlası var.
Yazıyı beklemeden Kiklou’nun sürdürülebilir regl konusunda attığı yenilikçi adımları inceleyebilirsin. Kiklou regl külotları, üretilirken hiçbir zararlı kimyasal kullanılmaz. Kullanılan kumaşlar çevrenin korunması ve ekolojiye uygunluk açısından test edilir ve sertifikalıdır.
>>Yıkanabilir, atıksız, çevre ve insan dostu Kiklou regl külotlarıyla tanış!
